banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner296
19 Mayıs 2024 Pazar

Adaylığımı açıklayacağım Aziz Yıldırım iddialara noktayı koydu

Erdoğan: Birileri bu yangını körüklüyor

AK Parti, ikinci gövde gösterisini Şanlıurfa'da yaptı.

04 Haziran 2012 Pazartesi 01:28
 Erdoğan: Birileri bu yangını körüklüyor
banner263
 Erdoğan: Birileri bu yangını körüklüyor

AK Parti, ikinci gövde gösterisini Şanlıurfa'da yaptı. Geçen hafta İstanbul'da Türk Telekom Aren'da kongre yapan AK Parti bugün de Şanlıurfa'da GAP Arena Stadyumu'ndaki kongresinde onbinleri bir araya topladı. Erdoğan coşkulu kalabalık karşısında önemli açıklamalar yaptı, bölge insanına neden güven verdiklerini açıkladı.


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Biz 'yüreklerdeki yangın bitsin' dedikçe, birileri bu yangını adeta körüklüyor. Biz, hem Kırıkkale'ye gelen şehidimin annesinin, hem dağdaki oğlunun yolunu gözleyen annenin gözyaşı dinsin diye, samimiyetle mücadele verdikçe, birileri çıkıyor, dağdakiler inmesin diyerek, kanı, şiddeti, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik ediyor'' dedi.

Erdoğan, partisinin GAP Arena Stadyumu'nda düzenlenen il kongresindeki konuşmasında, AK Parti'nin oy oranının 2002'de yüzde 23, 2007'de yüzde 60, 2011'de yüzde 63,5 olarak gerçekleştiğini, bu rakamların çok anlamlı olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''AK Parti olarak biz, terörle mücadele vermiş şehirlerimizden seçimlerde çok büyük destek alıyoruz. Çünkü biz bu meseleyi sadece bir tarafın bakışıyla, sadece bir tarafın beklentilerine cevap verecek tarzda değil, milletimizin tamamının arzu ettiği şekilde çözmenin çabası içindeyiz.

Bakın size burada bir başka ilimizin 3 seçimdeki oy oranlarını vereceğim. Terörle mücadelede en fazla şehit vermiş illerimizden biri olan Kırıkkale... 2002'de AK Parti'ye yüzde 49'la destek vermiş. 2007'de Kırıkkale yüzde 58'le AK Parti demiş. 2011'de Kırıkkale, desteğini yine artırmış, yüzde 62 oy oranıyla yine AK Parti demiş. Bu nedir biliyor musunuz? Şanlıurfa da Kırıkkale de AK Parti'ye, 'bu meseleyi çöz, terör meselesini çöz, Kürt meselesini çöz, bu akan kanı durdur' diye yetki vermiş, emanet vermiş, destek vermiş.

Bütün illerimizde bu manzara var. 81 vilayetimizin hemen tamamında biz oylarımızı artırarak bugünlere geldik. Biz, üzerimizde ne büyük bir emanet taşıdığımızın farkındayız. Biz, bize oy versin ya da vermesin, 75 milyonun bizden ne istediğini, ne beklediğini, ne talep ettiğini çok, ama çok iyi biliyoruz. Biz her şeyden önce sizleri seviyoruz. Bizde Türk, Kürt, Zaza, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaz, Arnavut, Boşnak, Roman, böyle bir ayrım yok. Biz bütün milletimizi Yunus'un diliyle 'Yaradılanı severiz yaradandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz ve kucaklıyoruz. İşte onun için, hem Kürt meselesinde, hem terörle mücadelede çok kararlı, çok dik, çok cesur bir duruş sergiledik. Demokratikleşme yolunda geri adım asla atmadık. Aynı şekilde terörle mücadeleden geri adım asla atmadık.

Millet arkamızda olduğu sürece, biz, bu kararlı duruşumuzu sonuna kadar muhafaza edeceğiz. Millet yanımızda olduğu sürece, biz, 75 milyonu kardeşçe kucaklaştırmanın mücadelesini vereceğiz. Ama ben, Şanlıurfalı kardeşimin, bütün bu bölgedeki kardeşlerimin şunu da görmesini özellikle rica ediyorum. Biz bu meseleyi çözmeye çalıştıkça, birileri de inatla, ısrarla, bu meselenin çözülmemesi için gayret ediyor. Biz, 'analar ağlamasın' dedikçe, birileri ısrarla anaları ağlatmak için uğraşıyor. Biz, 'ocaklara ateş düşmesin' dedikçe, birileri şiddeti daha da tırmandırıyor. Biz, 'yüreklerdeki yangın bitsin' dedikçe, birileri bu yangını adeta körüklüyor. Biz, hem Kırıkkale'ye gelen şehidimin annesinin, hem dağdaki oğlunun yolunu gözleyen annenin gözyaşı dinsin diye, samimiyetle mücadele verdikçe, birileri çıkıyor, 'dağdakiler inmesin' diyerek, kanı, şiddeti, ölmeyi ve öldürmeyi teşvik ediyor.''

Erdoğan, terör sorunu ile ilgili, ''Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de meseleyi görmezden gelebilirdik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de idareimaslahata sığınabilirdik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de hiç risk almadan, durumu idare edip gidebilirdik. Ama biz bunu yapmadık'' dedi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Peygamberler şehri, ilim şehri, tarım şehri, yiğit, mert, kahraman kardeşlerimin şehri Şanlıurfa'ya biz sevdalıyız. Şanlıurfa, bu şehri şereflendiren Hazreti İbrahim Aleyhisselam kadar cömert bir şehir. Şanlıurfa kendisini şereflendiren Hazreti Eyyub Aleyhisselam, Hazreti Musa, Hazreti Yakup, Hazreti Elyesa Aleyhisselam kadar büyük bir şehir.

Bakın, Şanlıurfa, hem Türkiye için hem dünya için örnek bir şehir. Şanlıurfa, tarihiyle olduğu kadar, bugünüyle de Türkiye'ye, dünyaya emsal olacak bir şehir. Şanlıurfa, birlik içinde, beraberlik içinde, kardeşlik içinde, çalışarak, üreterek, dünyanın bu en verimli topraklarını işleyerek, her geçen gün değişen, her geçen gün büyüyen bir şehir. Biz de Şanlıurfa'yı büyütmek, çehresini değiştirmek, Şanlıurfa'yı, İstanbul'la Ankara'yla Trabzon'la Antalya'yla birlikte bir dünya şehri yapmak için gece gündüz çalışıyor, gece gündüz ter döküyoruz. Ben, yaklaşık 1 yıl önce, 21 Mayıs'ta Şanlıurfa'ya geldiğimde büyükşehir olma sözü verdim. İşte şimdi bu sözümüzü yerine getiriyoruz. Şanlıurfa'nın nüfusu 750 binin üzerinde, çıkaracağımız yasayla artık Şanlıurfa büyükşehir olarak, köylere kadar merkezden hizmet götürecek.

Şanlıurfa'ya geçtiğimiz ay içinde bir başka müjdeyi verdik. Yeni açıkladığımız teşvik uygulamasında, Şanlıurfa 6. Bölgede yer alıyor. Teşvik paketimiz uygulanmaya başladığı andan itibaren, inşallah, Şanlıurfa'ya her zamankinden çok daha fazla yatırım akacak. Buraya yapılacak yatırımları her boyutuyla destekleyeceğiz. Yer tahsis edeceğiz. Gümrük muafiyetleri sağlayacağız. İşverenin sigorta priminin asgari ücrete tekabül eden kısmını tam 10 yıl devlet olarak biz ödeyeceğiz. Yatırım Organize Sanayi bölgesinde olursa 12 yıl biz ödeyeceğiz. Buraya yatırım yapacak işverene 10 yıl süreyle vergi indirimleri sağlayacağız. Şanlıurfa'ya yatırım yapacak işverenin alacağı kredinin faizinin dahi bir kısmını devlet olarak biz karşılayacağız. Buna benzer daha nice destekle Şanlıurfa'nın, Şanlıurfa gibi bölgedeki diğer illerimizin inşallah çok daha fazla yatırım çekmesini sağlayacağız. İnşallah, bu teşvik paketiyle Şanlıurfa'nın sanayi ve ticaret noktasında da artık farklı bir boyuta geçmesini, komşusu Gaziantep'le rekabet eder bir hale gelmesini, Güneydoğu'nun adeta incisi haline dönüşmesini bekliyoruz.''

''Kültürel haklarımızı yasakladılar. Konuşulan dile ipotek koydular''

Şanlıurfa'nın tüm bu yapılanları hak ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'yı kucakladıklarını ve yeniden imar, inşa ettiklerini ifade etti.

Konuşmasında bir hadisi hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Hazreti Peygamber aynen şunu söylüyor; 'fakirlik, küfür olayazdı' diyor... Fakirliğin nasıl bir çaresizlik olduğunu biz çok iyi biliriz. Yoksulluğun, nasıl bir dert olduğunu, nasıl insanın elini kolunu yana düşürdüğünü, insanı nasıl bunalttığını biz çok iyi biliriz. Fakirliğin, yoksulluğun, yolda kalmışlığın, istismara nasıl açık olduğunu bizler de sizler de çok iyi bilirsiniz. Ne yazık ki on yıllar boyunca bu bölgeyi yoksulluğa terk ettiler. On yıllar boyunca bu bölgeyi kendi kaderine terk ettiler. On yıllar boyunca, ne yol ne su ne hastane ne okul... Bu bölgeye gerekli yatırımların hiçbirini yapmadılar.

Bununla da kalmadılar. On yıllar boyunca, benim bu bölgede yaşayan kardeşimin, en temel, en insani, doğuştan gelen haklarını onlardan esirgediler. İnancımızdan kaynaklanan haklarımızı esirgediler. Kültürel haklarımızı yasakladılar. Konuşulan dile ipotek koydular. Kelimeleri, kavramları dahi yasakladılar, cezalandırdılar. Maalesef, işte bu inkar, bu ret, bu asimilasyon politikaları, bu bölgenin, bu bölgedeki kardeşlerimin istismar edilmesine, yoksulluğun, yasakların, ret, inkar ve asimilasyonun istismar edilmesine yol açtı. Birileri de çıktı, bu istismarı kullanarak, bu yoksulluğu kullanarak, meseleyi daha da derinleştirecek şekilde şiddeti bir yöntem olarak uygulamaya başladı.

Biz ne yaptık? AK Parti olarak biz geldik, bu büyük soruna, bu karmaşık soruna, bu iç içe geçmiş, oyun içinde oyun olan soruna çok güçlü, çok kararlı, çok cesur şekilde 'dur bakalım' dedik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de meseleyi görmezden gelebilirdik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de idareimaslahata sığınabilirdik. Bizden öncekilerin yaptığı gibi, bizler de hiç risk almadan, durumu idare edip gidebilirdik. Ama biz bunu yapmadık. Çünkü biz, statükonun değil, belli çevrelerin değil, belli etnik kökenlerin, belli inançların değil, Türkiye'nin partisiyiz. Biz milletin partisiyiz. Biz milletin kurduğu, milletin istikamet çizdiği, milletin emanetini taşıyan bir partiyiz.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, terör sorunu ile ilgili, ''Aramıza simsarların girmesine izin vermeyelim. Aramıza, dedikoducuların, farklı hesapları, farklı niyetleri olan, maskeli provokatörlerin girmesine asla müsaade etmeyelim. Çözümü engellemek, çözümü ertelemek, terörle mücadeleyi etkilemek, dağdaki teröristleri ölüme göndermek için yurt içinde, yurt dışında çaba sarf edenlere fırsat vermeyelim'' dedi.

Erdoğan, partisinin GAP Arena Stadyumu'nda düzenlenen il kongresinde yaptığı konuşmada, 14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken taşıdıkları duygu, heyecan, coşku ve umuda bugün de sahip olduklarını dile getirdi.

Çok tecrübe edindiklerini, çok şeyler gördüklerini ve çok şeyler yaşadıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Çok tehditler aldık, çok badireler atlattık, çok büyük tehlikelere maruz kaldık. Ama mafya demedik, mücadele ettik. Çete demedik, mücadele ettik, Cunta demedik, mücadele ettik. Dokunamazsın dedikleri her şeye, Allah'ın izni, sizlerin desteğiyle dokunduk ve kirli ilişkileri, kirli çıkar örgütlenmelerini tek tek yargıya teslim ettik. Biz hiçbir şeyin üzerini örtmeyiz, üzerinin örtülmesine de izin vermeyiz.

Tıpkı Şarkın Sevgili Sultanı Selahaddin Eyyubi gibi, bizler de bu dünyadan, sadece ve sadece kefenimizle göçüp gideceğiz. Yanımızda kefenle birlikte ne götüreceğiz biliyor musunuz? Yanımızda, kefenimizle birlikte dünyadaki işlediklerimizi götüreceğiz. Eğer bu millet çıkar da Allah razı olsun derse arkamızdan bir Fatiha okursa işte o zaman dünyadan yanımıza çok değerli bir şey almışız demektir. Biz, Allah'ın rızasını, milletin rızasını kazanmanın mücadelesi içindeyiz. Biz bu statları, bu meydanları asla ve asla teröre, şiddete, terörden ve şiddetten nemalanan kan tüccarlarına bırakmayacağız. Biz, sizin verdiğiniz emaneti Allah'ın izniyle heba etmeyeceğiz.

Onlar ne istiyor? Onlar, sizin yoksul kalmanızı istiyor. Onlar sizin fakir kalmanızı istiyor. Onlar sizin çaresiz, kimsesiz, sevgisiz kalmanızı istiyor. Onlar, istismardan, kandan, gözyaşından besleniyor. Ama biz, sadece ve sadece hizmet diyoruz. Biz, helalleşme diyoruz, kucaklaşma diyoruz, kardeşlik diyoruz. Hiçbir provokasyon bize engel olamayacak. Hiçbir kirli hesap bizi durduramayacak. Hiçbir tahrik, hiçbir tehdit, hiçbir karanlık senaryo bizi yolumuzdan vazgeçiremeyecek. Siz çöz dediniz, Allah'ın izniyle biz bu işi çözüyoruz ve çözmeye de devam edeceğiz. Ama sizden bir ricam var, sizden çok önemli bir hususta bir talebim var; biz, bugüne kadar birbirimizle aracılarla konuşmadık. Biz bugüne kadar birbirimizle ruberu konuştuk, yani yüz yüze konuştuk, gönülden konuştuk. Aramıza simsarların girmesine izin vermeyelim. Aramıza, dedikoducuların, farklı hesapları, farklı niyetleri olan, maskeli provokatörlerin girmesine asla müsaade etmeyelim. Çözümü engellemek, çözümü ertelemek, terörle mücadeleyi etkilemek, dağdaki teröristleri ölüme göndermek için yurt içinde, yurt dışında çaba sarf edenlere fırsat vermeyelim.''

''Biz sloganlarla konuşmayız, biz simsarların diliyle asla konuşmayız''

Şanlıurfa AK Parti Teşkilatı'ndan, bu yönde bugünden itibaren daha fazla çaba sarf etmelerini isteyen Başbakan Erdoğan, bugünden itibaren çok daha koordineli, uyumlu, planlı ve programlı çalışılması gerektiğini vurguladı.

Şanlıurfa'da, kapısı vurulmayan, misafir olunmayan ev bırakılmamasını isteyen, Erdoğan, ''Tek tek herkese ulaşacak, gerçekleri onlara anlatacak, başkalarına değil, simsarlara değil, kan sevdalılarına değil, yoksulluğu istismar edenlere değil, milletin partisi AK Parti'ye inanmalarını isteyecek, gerçeklerle onları ikna edeceğiz'' diye konuştu.

Erdoğan, kente kazandırılan 747 milyon liralık yatırımın resmi açılışını da bugün yapacaklarını hatırlattı.

''21 Mayıs 2011'de geldik 600 milyon liralık eser ve hizmet kazandırıldı. Bir yıl sonra geldik yaklaşık 750 milyon liralık yatırımı Şanlıurfa'ya kazandırıyoruz. İşte AK Parti farkı budur'' diyen Erdoğan, Bank Asya 1. Lig'e yükselen Şanlıurfaspor'u da kutladı ve başarı diledi.

Başbakan Erdoğan, ''Biz sloganlarla konuşmayız, biz simsarların diliyle asla konuşmayız, biz Şanlıurfa'daki gibi eserlerimizle hizmetlerimizle yatırımlarımızla ve yaptıklarımızla konuşuruz'' dedi.

Kente yapılan sağlık, ulaşım, eğitim, sulama, tarım yatırımları hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'da bin 700 yataklı şehir hastanesi yapılacağını söyledi. Hastanenin arsa ve proje çalışmalarının başladığını, altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından da inşaata başlanacağını dile getiren Erdoğan, kentteki sağlık yatırımlarını da anlattı.

2011 yılı hububat desteklerinin ödendiğini bildiren Erdoğan, ''Sadece yolsuzluk nedeniyle, savcılık talebiyle ödenmeyenler var. Dosyaları maliye ve savcılık inceliyor, sorun olmayanlar ödeniyor. Bunları da iyi bilelim, buna göre işin değerlendirmesini yapalım'' ifadesini kullandı.

Şanlıurfa'yı tarihine yakışır uluslararası bir şehir, bir cazibe merkezi, bir dünya şehri yapacaklarını da belirten Erdoğan, partilileri ayağa kalkmaya davet ederek ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısının sözlerini partililerle okudu.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından stadyumda tur atarak vatandaşları selamladı ve kendisine verilen Şanlıurfaspor formasıyla fotoğraf çektirdi.

GAP Arena Stadyumu'ndaki AK Parti Şanlıurfa 4. İl Kongresi'nde ''Biz Hz. İbrahim'in torunlarıyız. Büyük ustanın çıraklarıyız'' ve ''Güneydoğu'nun talihisin'', ''Arap olduk, Kürt olduk, Türk olduk... Biz hep birlikte Şanlıurfa olduk'' pankartları ve Arapça yazılmış pankartlar dikkati çekti.

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında üzerlerine giydikleri tişörtlerle ''Olmadı usta, taşerona son'' pankartı oluşturan vatandaşlar, güvenlik güçlerince stattan çıkarıldı. ''Hububat desteklenmesi ödenmiyor, çiftçiye sahip çık büyük usta'' yazılı pankart da güvenlik güçlerince toplatıldı. Bu sırada bazı vatandaşlarla polis arasında kısa süreli arbede yaşandı.

Kongreye Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve bazı milletvekilleri katıldı.

beylikdüzü - beylikdüzü keman - beylikdüzü piyano - beylikdüzü bale - beylikdüzü müzik merkezi - modern sanatlar akademisi - beylikdüzü sanat
BEYLİKDÜZÜ müzik

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner251
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV