Kalabalık büyük sevinç yaşadı!
''Eğer kimse gelmeseydi Medine'ye gidip orada yaşayacaktı!''

Kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün de sanıkları arasında bulunduğu davanın 2. duruşması öncesi çok sayıda kişi adliye önünde toplandı. Duruşmaya ara verildiği sırada Cübbeli Ahmet Hoca’nın, daha önce Medine’ye gitmek için aldığı karardan vazgeçtiğinin açıklanması kalabalık arasında sevinçle karşılandı.

Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önüne binlerce kişi, şiddetli yağmura rağmen adliye önünde toplandı. Başlarına "Hepimiz Cübbeliyiz" yazılı bantlar takıp, "Hocamız Tertemiz" yazılı pankartlar açan kalabalık, haremlik-selamlık şekilde adliye önünde beklemeye başladı. Kalabalık grup için polis, yoğun güvenlik önlemi aldı. Kadınların çarşaflı erkeklerin çoğunluğunun ise cübbeli ve sarılıklı olduğu grup içinde çok sayıda çocuk olması da dikkat çekti.

DÜZENİ KENDİLERİ SAĞLADI

Kalabalığın düzenini kendi aralarında seçtikleri görevlileri sağladı. Yakalarına "Görevli" yazılı kart takan bu kişiler, kalabalığın taşkınlık yapmasını ve belirlenen kurallar dışına çıkmasını önledi. Adliye içine giriş çıkışlara izin verilmezken, kadınların bulunduğu bölüme de erkeklerin girmesi engellendi.

Öte yandan duruşmaya ara verildiği sırada, Cübbeli Ahmet Hoca’nın basın danışmanı olduğunu söyleyen Özay Oral, basın mensuplarının yanına gelerek, "Hocamız kalabalığa teşekkür ediyor. Eğer kimse gelmeseydi Medine’ye gidip orada yaşacaktı. Ancak bu kararından vazgeçti" dedi.

Ahmet Mahmut Ünlü, 'Haksız çıkar sağlamak için kurulan örgüte yardım etmek, 2 kez insan ticareti yapmak, cinsel saldırı ve hürriyetten yoksun bırakmak’ suçlamalarıyla yargılanıyor. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu davada Ünlü’nün de aralarında bulunduğu 3’ü tutuklu 13 sanık yargılanıyor.

Çağlayan Meydanı’nda toplanan gruba Ünlü'den geldiği belirtilen uyarıları içeren broşür dağıtıldı. Uyarı metninde, “Provokasyona yol açacak hal ve hareketlerden uzak durun. Emniyet güçlerine zorluk çıkarmayın. Herhangi bir kişi, kurum ve kuruluş hakkında slogan atmayın. Kişi, kurum ve kuruluşları hedef alan pankartlar açmayın. Provokasyon yapabilecek gruplara, şahıslara dikkat edip uyarıda bulunun. Şüpheli gördüğünüz şahısları, paketleri emniyet güçlerine bildirin. Tahliye olunmamam halinde sakın ola ki taşkınlık yapmayın.” ifadeleri yer aldı.

MAHKEME BAŞKANI EKİNCİ’DEN OVACIK BAŞSAVCISINA SALDIRIYA TEPKİ

Kamuoyunda "Cübbeli Ahmet Hoca" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün de sanıkları arasında bulunduğu 3’ü tutuklu 13 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması başladı. Duruşmada sanık ifadeleri alınıyor.

MAHKEME BAŞKANI’NDA SUİKAST TEPKİSİ

İstanbul Adalet Sarayı’ndaki 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 3’ü tutuklu 14 sanık katıldı. Duruşmaya Tunceli Ovacık’taki Başsavcı suikastına değinerek başlayan Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Tunceli Ovacık’taki Başsavcı, kalleşçe, alçakça bir saldırıya uğradı. Başsağlığı diliyorum" dedi. Ekinci’nin sözlerinin ardından salondan "Amin" sesi yükseldi.

"İŞİNE GELMEDİ Mİ?"

İlk olarak ifade veren tutuksuz sanık Burhan Adıyaman, emniyetteki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek savunmasına başladı. Tekstil ile ilgilendiğini söyleyen Adıyaman, "Aile şirketimizin sahibiyim. 20 yıldır cemaatin içerisindeyim" dedi. Sanık Barış Sezek’le ilişkisinden bahseden Adıyaman, "Barış’ı cemaatten tanırım. Beraber Afrika’ya gittik (Fas), hayvan fiyatları araştırmak için" diye konuştu.

Mahkeme başkanı Mehmet Ekinci, sanık Adıyaman’a "Kurban fiyatlarını sordunuz mu?" diye bir soru yöneltmesi üzerine Adıyaman fiyatların makul olduğunu söyledi. Başkan Ekinci’nin "Koyun ticareti yaptın mı?" sorusuna ilişkin ise "Yapmadım" diye cevap veren Adıyaman’a Ekinci "İşine gelmedi mi?" diye sordu. Burhan Adıyaman, Fas’ta Fatma Zehra isimli bir kadınla tanışıp tanışmadığına dair ise "Fas’ta öyle biriyle tanışmadım. Dolayısıyla Türkiye’ye getirmek için bir teşebbüste bulunmadım. Ben örgüte yardım etmiş değilim. İnsan ticareti yapmadım" dedi.

Telefon konuşmalarında geçen Burhan isminin kendisine ait olmadığını belirten Adıyaman, "Telefon tapelerinde Barış’la geçen konuşmalardaki Burhan ben değilim. Beni çevrem Orhan olarak tanır" diye ifade etti.

"NADİDE İNSANLARA KOMPLO HAZIRLIYORLAR"

Üye Hakim Seyfettin Mermerci’nin "Fas’a gittiğinizde Fatma Zehra’yla nikah kıydınız mı?" sorusuna, Burhan Adıyaman, "Öyle bir şey olsa söylerim bu benim doğal hakkım. Komplo teorisi üretmenin anlamı yok. Ak insanların lekelenmesini anlamıyorum" dedi. Adıyaman, sanıklardan Muhammet Ali Melemez ve Mehmet Batur’un türlü türlü ilişkileri olduğunu belirterek, "Masum insanların yargılanmasını anlamıyorum. 45 yaşında ilk defa böyle bir şey görüyorum. Nadide insanlara komplo hazırlıyorlar" diye konuştu.

Burhan Adıyaman’ın ardından Osman Ali Aydemir savunma yaptı. Fuhuş amaçlı Fas’tan getirilen kadınlara kalacak yer ayarlamakla suçlanan Aydemir, "Seyit İbrahim, Vatan Caddesi’nde bir apart dairede bir süre kaldı. Bereket Derneği’nin bir katı misafir haneydi. Ahmet Hoca da bereket getirmesi için Bereket Derneği’nin binasının 2. katındaki misafir hanesine taşındı" dedi.

Sanık Barış Sezek ile ilişkisini anlatan Aydemir, "Barış Sezek’i dergahtan tanırım. Telefonla arayarak Barış iki kadın yabancı vatandaşın yakalandığını söyledi. Durumlarının ne olduğunu öğrenmek istedi. Ben de Yabancılar Şubesinden aldığım bilgiyi Barış’a da ifade ettim. Kadınların fuhuşla ilgili alındıklarını öğrendim. Barış’ın onlarla bir ilişkisi olup olmadığını sormadım" diye koruştu.

Mahkeme Başkanın "Sen muhtarsın ve Barış sana bir bilgi veriyor. Sormadın mı Barış’la ne ilgisi varmış? Durduk yere mi sordun polise?" sorusuna karşılık Aydemir, sormadığını dile getirdi.

ELEKTRİK KESİLDİ

Bu sırada mahkeme salonunda elektrik kesintisi nedeniyle 5 dakikalık ara verildi. Elektriğin gelmesinin ardından iddianamede örgüt lideri olmakla suçlanan tutuksuz sanık Nejat Ergin’ın ifadesine geçildi. Ergin, "Ovacık’ta ölen Başsavcımıza Allah’tan rahmet diliyorum" diyerek savunmasına başladı. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmadığını ifade eden Ergin, "30 yıldır galericiyim. Bir otelde spor yaparım. Orada tanıştık Oğuzhan Onay’la. 7 yıldır tanışıyoruz. Buradaki hiçbir insanı tanımam. Ama Hocamı (Ahmet Mahmut Ünlü) tanırım. Onu çok severiz, saygı duyduğumuz bir insan. Biz onun yanına gideriz. Bir dernekte görüştüm hocamla, siyasi konjonktürde. Ayrıca Ünlü’nün internete yansıyan haberlerine dertli olduğu konusunu görüştük. Çıkan haberler konusunda benden yardım istemesi gibi bir durum olmadı. Yardımcıları aracılığı ile Ünlü beni aradı. Konuyu bilmediğini ama kayınbiraderlerim bir konuda benimle buluşmak istediğini söyledi. Kayınbiraderleri benim yanıma geldiler. Bir yerde gömü bulunduğunu, yardımcı olup olamayacağımı sordular. Yardımcı olamayacağımı söyledim" dedi.

Savunmasını tamamladığını belirten Ergin, kızımın bugün 16.00’da ameliyatı olduğunu söyleyerek duruşmadan ayrılmak için izin istedi.