Yargıtay kararına aykırı aidat kararı !

Dursun Boran Yargıtay'ca onanmayan karar kazanılmış ve kaybedilmiş sayılmaz dedi. Alkent aidat davasında bilirkişilerin 3 farklı rapor verdiğini, 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Yargıtay kararlarına aykırı hüküm verdiğini söyledi.

08 Mayıs 2012 Salı 14:06

Yargıtay kararına aykırı aidat kararı !

Dursun Boran Yargıtay'ca onanmayan karar kazanılmış ve kaybedilmiş sayılmaz dedi. Alkent aidat davasında bilirkişilerin 3 farklı rapor verdiğini, 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Yargıtay kararlarına aykırı hüküm verdiğini söyledi.

Yargıtayca yok hükmünde ki kişilerin ne davacı, nede davalı olmaları mümkün değil. Davanın Reddedilmesi gerekirdi.

Yargıtay 3. hukuk dairesinin Alkent 2000 Mahallesi'nde KMK ( Kat Mülkiyeti Kanunu ) uygulanmaz demesine rağmen, mahkemenin yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak verdiği kararın, Yargıtay'da bozulacağına inandığını, anlatan Boran şöyle dedi:

" zira KMK olmaz diyen Yargıtay. KMK yoksa bir yönetimde de ortak gider de olmaz. Davayı temyiz ettim. Yargıtaya gidecek. Verilen karar usul ve kanunlara aykırı. Aşağıda ki dilekçem okunduğunda herkes, Yargıtay ictihadına aykırı karar verildiğini görecek.

2010 da Alkent 2000 Mahallesi'nin sözde site idarecileri Sulh hukuk mahkemesinde davam reddedilince bayram ettiler. Evlere kağıt dağıtıp, dava kaybettiğimi yaydılar.
Ama davanın Yargıtaya lehime temyiz edildiğini söylemediler. İnsanlara göz dağı vererek aidat ödemeye zorladılar. Ama davam Yargıtayca lehime bozulup geldi. Lehime çıkan kararı kimseye duyurmadılar. Neden benim dava kaybetiğimi yayıp mahallede oturanlardan aidat toplamaya çalışıyorlar?

http://www.haber3.com/yargitay-alkentte-aidat-olmaz--597019h.htm

Yargıtay onamadan kimse aidat davası kazandık diye sevinmesin. Bir yer hem site hem mahalle olmaz. Alkent 2000 site değil mahalledir. Mahallede aidat olmaz. Google da araştırma yapılırsa ergenekon sanığı Vedat Yenerer'in neden Alkent haberini çarpıtarak verdiği görülüyor.
Kayınpederi Alkent 2000 Mahallesi'nde oturan Vedat cebinden senede 16 bin lira aidat ödemediği için bu işleri anlamaz. Kayınpeder evinde kalırsan, soyguna, hukuksuzluğa seyirci kalırsan, onlarla ortak hareket edersen hakkında dava da açılmaz, haberde yapılmaz. Ona ve ona bu haberleri yaptıranlara en güzel cevabı Yargıtay verecek."

İşte aidat davasında emsal olacak o dilekçe:

BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
İSTANBUL

DOSYA NO: 2010/ 1759 E.

KONU : Karşı tarafa cevaplarımız.

1- Davacının cevaplarıma verdiği cevaba cevap dilekçesi kanuna, yargıtay kararlarına ve gerçeğe uygun değildir. İbraz etmiş olduğu yargıtay kararlarıda, KMK da yapılan değişiklerle anlamını kaybetmiştir. 2000 Tarihli eski Yargıtay Kararına değil. 6 ay evvel ki, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2010/10393 E.  2010/ 10830 karar sayılı yeni ilamına bakma lazım.

Zira 14.11.2007 tarihinde 5711 sayılı kanunun 22. maddesi ile KMK nın '' Toplu yapılara ilişkin özel hükümleri '' eklenmiş ve bizim yaşadığımız alanlara özel düzenlemeler yapılmıştır.

Ancak ekte sunduğum Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2010/10393 E.  2010/ 10830 karar sayılı hükmünde de açıkca anlaşılacağı

üzere, gayrimenkulumun bulunduğu " Birden çok parsel üzerine kurulu yerde, toplu yapı uygulamasına '' geçilmediğinden, olayımızda KMK nın uygulanma imkanı yoktur.

KMK'nın uygulanma imkanı olmayan yerde, yürürlükte olan hukuk sistemimize göre icra kurulu, yönetim kurulu, yönetici gibi sıfatlarla hareket edilerek davacı veya davalı olma ehliyetini kazanmak mümkün değildir.

Yukarıda açıklamış olduğum üzere toplu yapı uygulamasına geçilmemiş olduğundan ve KMK da uygulanma imkanıda olmadığından '' İCRA KURULU YOK HÜKMÜNDEDİR.''    KEENLEM YEKÜNDÜR.

Onun için Çamlıca sitesinin aktif dava ehliyeti yoktur. Takip açma uygulanma olayımızda KMK nın uygulanmanın olmadığını, davacı olduğunu iddia edenin vekili de kabul etmemektedir.

KMK da toplu yapı uygulaması düzenlemesi öncesindeki yargıtay kararlarını ibraz etmiştir. İbraz etmiş olduğu yargıtay kararlarında yer alan problemin çözümü yasa koyucu tarafından KMK da düzenlenmiş olduğuna göre ve olayımızda da KMK nın uygulanması mümkün olmadığına göre. Çamlıca yönetimi, yöneticisi ve Çamlıca icra kurulu hukuki varlığını nereden ve hangi kanundan almaktadır?

Davacı olduğunu iddia eden vekili bunu açıklamak zorundadır.

Bilindiği kadarıyla Borçlar kanununda,TTK'da (Türk Ticaret Kanunu) Medeni kanunda, davacı veya davalı olma ehliyetine haiz, bir icra heyeti veya yönetici tanımı yoktur.

Bu sebeblerle mahkemenin resen göz önüne alacağı nedenlerle tarafıma dava açan oluşumun kanuni dayanağı olmadığından aktif dava ehliyeti, nedeniyle davanın REDDİNE karar verilmesini talep ediyorum.

2- Benim mücadelem toplu ortamda yaşama katılmama mücadelesi değildir. Benim mücadelem (karşı koymam) haksızlığa ve hukuksuzluğa karşıdır. Çünkü gerçekten ortada çok büyük haksızlık ve hukuka aykırılık vardır.

Her ne kadar tapu kaydım kat mülkiyeti isede 3 Haziran 2001 tarihinde gayrimenkulumun bulunduğu alan, Büyükçekmece Belediyesi tarafından mahalleye dönüştürülmüş, evimin ulaşımını sağlayan yollar tamamen kamuya terkedilmiştir. Bende bu işlemler olduktan sonra 1 Mayıs 2003 de mahalleye taşındım.

Bu sebeble hiç istifade etmediğim sosyal tesisler dışında evim, yönetim ve hizmet alma bakımından tamamen bağımsız hale gelmiştir.

T.C vatandaşı bir birey vergi ödeyen bir insan olarak yollarımın ışıklandırılması, çöplerimin alınması, ambulans dahil temel sağlık hizmetleri, güvenlik hizmetleri bulunduğum belediye veya tabi olduğum devletim tarafından sağlanmaktadır. Doğal olarakta sağlanmalıdır.

Fakat kendine icra kurulu adına veren gurup, rant yaratma, kendine çıkar sağlama gayesinde olduğundan '' Çöplerimizi belediyeye toplatmayalım para verip biz toplatalım ''..   ''Aydınlatmamızı BEDAŞ yapmasın, para verip biz yapalım''...'' Sağlık hizmetini devlet vermesin, para toplayıp biz temin edelim''...''Kamuya ait yolları kamuya terk etmeyelim, barikat kuralım bizim olsun...vb... gibi hukuka ve devlet nizamına, kanuna aykırı adeta devlet içinde devlet olma gibi kabul edilemez ve uygulanması mümkün olmayan girişimlerde bulunmaktadır. Benim itirazım buradadır.

Dava konusu yerde ki evim müstakil parsel üzerine kuruludur. Ortak tapuya ait yer değildir. Evler müstakil tapuya aittir.
Münferit hareket edilmesi gereken yerdir. Yönetim ve yöneticiye ihtiyaç yoktur!

Daha evvel site olarak kurulan Alkent 2000 , aynı adla 3 Haziran 2001 Pazar günü yapılan seçimle mahalle olmuştur. Bütün cadde ve sokak yolları 1993 yılında belediye encümeni kararıyla kamuya terk edilmiştir. Bu belgeler dosyada mevcuttur.

Mahalle olduktan sonra yönetim planı, işetme projesi zaten hükümsüz kalmıştır. Yönetim deki kişiler senelerce kamuya ait mahalenin yollarının girişlerine bariyer koyarak, mahalleye hileli şekilde, site havası vermişlerdir. Benim uzun mücadelem ve Kaymakamlığa yaptığım müracaatla, bariyerler belediyece kaldırıldı.

Sonra işgalden kurtulan imar yollarında İETT otobüs seferleri düzenlenmeye başlandı. Halen mahalle içinde İETT nin 5 durağı var. Ayda bin 250 lira Senede 16 bin lira ev başı aidat toplananan yerde, baskıyla insanlardan para alınıyor. Senede toplanan para 5 milyon lira civarında. ( eski parayla 5 trilyon lira )

Çoğunluğun kullanmadığı, bir açık, bir kapalı, 7-8 kişilik küçük sauna, 20-25 m2 lik spor salonu ve bir lokantası olan sosyal tesis yazılı müracaatıma rağmen sözde yönetim tarafından mahkeme kararı ve açık artırmayla satılmayarak, rant aracı olarak kullanılmaktadır.

Havuz, sauna, spor odası artık her bağımsız villada vardır. Sıradan bir unsurdur. İşletme hataları yüzünden devamlı zarar eden, gereksiz giderlere sebep olan lokantada insnalara külfet getirmektedir. Örneğin lokantayı işleten kişiyle yapılan sözleşmeye bakıldığından, kiracının elektrik, su parası ödemediği görülecektir. Lokantayı işleten kişinin elektrik, su giderleri sözde sitenin sakinlerine yükletilmektedir.

İnsanları kendilerine bağımlı kılmak, varlıklarını devam ettirmek için, sözde yönetim kurulu bu ortak alan denen yerin mahkemece satılmasına mani olmuştur. Olmaya devam etmektedir. Ortak alan yer denen tesislere lüx, gereksiz, harcamalar yapılıp, küçük bir gurubun kullandığı saunalar kaçak olarak büyütüldüğünden, Belediye tarafından yıkım ve para cezası verilmiştir. Bu kanunsuz keyfi harcamalara insanlar burası sizinde yeriniz diyerek, ortak olmaya zorlanmışlardır.

Hükmü olmayan yönetim Planının 8. sayfası 17. maddesinde " ortak alanlarda hiç bir değişiklik yapılmaz, inşaat ve onarım işlemlerine girişilemez " der. Ama bunlar yönetim planının işlerine gelen, rant getirecek yerlerinden bahsediyorlar.

Dava konusu yerin çöpünü B.Çekmece Belediyesi haftanın 3 günü topladığını resmi yazıyla yazmıştır. Polis de asayişini sağlamaktadır. Bütün bağımısz parsellerde ki müstakil tapulu evlerin elektrik, dogalgaz, su sayaçları ayrıdır. Herkes kendi evinin boyasını yapıyor, çatısını tamir ediyor. Bahçesinin bakımını yapıyor. Görüldüğü gibi yönetime hiç ihtiyaç yoktur.

Sosyal hayatın ve toplu yaşamın esasını oluşturan hukuki kurallar ve kanuni düzenlemelerdir. Olayımızda hukuki kurallar ve kanuni düzenlemeler bulunmamaktadır. Bu sebeble öncelikle davacının aktif dava ehliyetine itiraz ediyor, neticede haksız davanın reddiyle masrafların dava açan gerçek kişiler üzerine yükletilmesini arz ediyorum. 24. 02. 2011

Dursun Boran
Gazeteci

İlgili Haber:

http://www.buyukhaber.com/istanbul-3bolge/buyukcekmece/polis-bolgesinde-kurtarilmis-mahalle-h6801.html

http://www.buyukhaber.com/istanbul-3bolge/buyukcekmece/bilirkisiler-alkentde-kmk-olmaz.htm

Tabela - Neon Tabela - Beylikdüzü Tabela - Beylikdüzü Neon - Beylikdüzü Led - Beylikdüzü - Beylikdüzü Reklam - Beylikdüzü Matbaa -
BEYLİKDÜZÜ TABELA NEON

Anahtar Kelimeler: İstanbul Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yargıtay Kararına Aykırı Aidat Kararı Yargıtay Kararı Dursun Boran Yargıtay BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE