Bazen insan ihanetleri hayatın her alanında görebiliyor. Aldatmak da diyebileceğimiz bu ihanetler aslında hepimizin hayatında var. İş dünyasında, Aşk dünyasında oldukça fazla karmaşıklıklar içinde bu ihanetleri her gün görüyoruz aslında.

Bazen gerçekten inandığınız kişilerin sizi nasıl da arkanızdan vurduğunu veya arkanızdan kuyu kazdığını görebiliyorsunuz. Yani hayat tecrübeler bunun size öngörü olarak gelmesini sağlıyor ki bunun adına TECRÜBE deniyor. Hani bazen büyükler de su testisi suyolun da kırılır diye. Aynen de öyle oluyor siz ne kadar sahip çıkar ne kadar korur kollarsanız o kadar da ihanet ve aldatılmayla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Sadece azından çıkan sözlerin inancıyla siz hareket ederken, Karşınızdaki kişi ise bu sözleri acaba kaç bininci kişiye söylüyor ve sizi de ağına çekmeye başarıyor. İHANETİ GÖRDÜM! Derken de buna dikkat ettim ihanet görmemek elde mi? Görmemek için kör, sağır, dilsiz olmak lazım, Neyse ki bunları sık sık yaşamak hayat direnci veriyor. Yani o yalan dolu dillerin içinde ki sahte sözleri ayıklamış oluyoruz.

En komik olanda bunları yaşarken sizden sonrakilere acıyor olmanız. Yani bu kişi ve kişilikler sizden sonrada oynamaya devam ediyorlar bu oyunlarını geçmişlerine sünger çekerek yaşamayı beceremeyen kişiler sürekli olarak tam gaz devam ediyorlar hayat içindeki yalan dünyalarına.

Sorular sürer gider ama kim aldandı bu oyunlarda bu çok önemli sağlam dostluklar paylaşımlardan doğar. Güzel ve kötü günlerinde yanında olamayanlar. Ya kıskanırlar, Ya çekemezler, Ya da utanırlar, ya’lar bitmez yani hayat devam eder bu kişiler ve kişilikler hayatın her döneminde olacak.

Hayat uzun bir maraton ve koşmaya devam ediyoruz. Durup yön değiştirenlere bir şey demiyoruz yollarını seçmişler. Biz koşmaya devam ediyoruz edeceğiz de. Kendi çizgimizden ödün vermeden ve asla İHANET ETMEDEN! Diyorum ya biz buyuz farklılıklar hayatın denge noktası. Her zaman gerçek dostlara kapımız sınırsızca açık olacak, dostlar iyi kötü günler yan yana olurlar ki destek ve hatıra olur bu dost olmayan ise uzaktan izlerler. Neden biliyor musunuz? Bunu da okuyucularıma bırakıyorum ismini siz koyun…