SAVCIDAN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DERSİ
Savcıdan basın özgürlüğü dersi gibi, takipsizlik.
İstanbul Şişli İlçesi basın savcısı H. Hasan Bölükbaşı, her gazetecinin yazdığı yazı ve haberde suç arayanlara, gereksiz suç duyurusu yapanlara, AİHM kararları, Anayasa ve 5187 sayılı Basın Kanunu'ndan örneklerle, tam bir basın hürriyeti dersi verdi.
Dursun Boran, haber 3.com da ki köşesinde " Aidat Vurgununu Anlamayanlar" diye bir yolsuzluk haberi yazıp belgeler sundu. 10 Şubat 2011 de yazılan yazı Vedat Yenerer'in yaptığı asılsız habere cevap niteliğindeydi.
Alkent 2000 Mahallesi'nde ki trilyonluk aidat vurgununu kamuoyuna duyuran yazıda- kendisine iftira ve hakaret edildiği iddiasıyla 14 Şubat 2011 de Yenerer suç -duyurusunda bulundu. Boran basın hürriyeti dahilinde, halkı bilgilendirmek için yazılan
yazıda suç olmadığını anlatan ekleriyle 10 sayfalık savunma yazdı belgeler sundu.
2011/ 7804 soruşturma numaralı dosyayı inceleen savcı H. Hasan Bölükbaşı Dursun Boran ve haber 3.com genel yayın müdürü Hasan Serhan Işılay'a takipsizlik verdi. Yazıda suç, hakaret, iftira yoktur dedi.
Bütün gazetecilerin okuması saklaması gereken bir takipsizlik.
" Aidat vurgununu anlamayanlar " haberini haber 3.com yayından kaldırdı. Ama yazı www.dursunboran.com dan kaldırılmadı. Hala yayında. Çünkü asılsız haberler yapan Yenerer'in isnatlarına cevap türden bir yazıydı.
Yenerer " kim bu dursun boran amacı ne " başlıklı yazısında yalan beyanlarda bulunup, yazının Dursun Boran.com dan, suç duyurusundan sonra kaldırıldığını yazdı.
Yalan dı; çünkü yazı hala yayında. linki de haberin sonunda. Hakkında hakaret ve yayın yoluyla iftira gibi davalar olan gazetecilerin okuyup saklaması gereken -
takipsizlik kararı şöyle:
" Yazı bir bütün olarak incelenip değerlendirildiğinde, söz konusu yazının sövme kastıyla yani açıkca aşağılama ve küçültme maksadıyla yazıya dökülmediği, bu içerikte sözlerin kullanılmadığı, ayrıca iftira suçunun unsurlarını oluşturacak mahiyette söz ve beyanın bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10/2 madde ve fıkrasının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince yapılan yorumunda, düşünce ve ifade özgürlüğünün sadece toplumda beğenilen, kabul gören zararsız ve kayıtsızlık içeren bilgiler veya fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar içinde geçerli sayılması ve bunun demokratik bir toplumun olmazsa olmaz unsurlarından olan çok seslilik, tolerans ve hoşgörünün gereği olduğunun vurgulanmış olduğu,
yine Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin birçok kararlarında da belirtildiği üzere, ağır, sert veya incitici nitelikte de olsa eleştiri hakkı kullanldığında kişiye yaptırım uygulanmaması gerektiği, söz konusu yazıların TC. Anayasasının 25. maddesinde düzenlenen düşünce ve kanaat özgürlüğü dikkate alınarak düşünce açıklama niteliğinde ve eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, ayrıca 5187 Sayılı Basın Kanununun 3. maddesinde düzenlenen basın özgürlüğü kapsamında basının bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarının bulunduğu, düşünceyi açıklama ve basın özgürlüğü, onu kullananlar açısından olduğu kadar gerçekleri öğrenmek özgürlüğüne sahip kişi ve kitleler açısından da temel hak ve niteliğinde olup,
temelini Anayasanın 28 ve devamı maddelerinden alan haber verme ve eleştirme haklarının basın yoluyla işlenen suçlarda hukuka uygunluk hallerini oluşturduğu, açıklanış şekliyle konusu arasında düşünsel bir bağ bulunduğu, söz konusu yazı içeriğinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, bu hali ile atılı suçların unsurları bakımından oluşmadığı anlaşıldığından şüpheliler hakkında KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,
Ceza Mahkemesi Kanunu'nun 172. maddesi gereğince karar verildi. 16.06.2011"
H. Hasan Bölükbaşı
Şişli Cumhuriyet Savcısı
İşte takipsizlik kararı verilen o yazı:
http://www.dursunboran.com/yazi.asp?id=76
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!