Kurultay Partisi'nde kurultay günü

Ankara Arena Spor Salonu'nda bugün başlayan kurultayda ilk gün genel başkan, ikinci gün de parti meclisi seçilecek. Kılıçdaroğlu Kurultayda şu anda bir konuşma yapıyor.



Ankara Arena Spor Salonu'nda bugün başlayan kurultayda ilk gün genel başkan, ikinci gün de parti meclisi seçilecek.

KILIÇDAROĞLU: "CHP HER KOŞULDA KURULTAY YAPAR"

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına kurultayları eleştirenlere bir mesajla başladı ve "CHP her koşulda kurultay yapar" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun delegeyi selamlamasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Ardından Divan Başkanlığına Altan Öymen oybirliği ile seçildi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle;

Siyasallaşan yargı, iktidarın tetikçiliğini yapan yargıdır.


- Yargıyı görebiliyor musunuz. Yüzyılın soygunu dedik Deniz feneri soruşturmasında, hırsızları soruşturan savcılara, soruşturma açıldı. Böyle bir yargı düzeni hangi çağdaş ülkede var. HSYK, Danıştay bilmiyor mu? Ne zamandan beri hırsızları soruşturmak suç oldu.

- Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerin içerde olduğu bir ülke olamaz.


- Eğer siz Danıştay'a militan üye seçerseniz, tuz kokar, bu koku da Türkiye'deki her insan tarafından hissediliyor artık.

- Yasama yargı ve yürütme arasındaki denge tümüyle bozulmuş durumda. Yürütme yasama ve yargıyı kontrol ediyor. Adalet ve yargı tümüyle iflas etmiş durumda.

- Demokrasi ahlaki değerler üzerinde yükselir ve derinleşir. Demokrasilerde temel bir kural vardır, yönetciler halka hesap verirler.


- Avrupa Birliği sürecinde bizden sonra başvuru yapan herkes üye oldu. Biz bekliyoruz. Gittikçe otoriterleşen, özgürlükleri askıya alan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. demokrasi lütuf değildir. Demokrasi insanların ağır bedeller ödeyerek kazandıkları bir haktır ve bu haktan asla vazgeçmeyeceğiz.


- Büyük savaşlar her zaman enerji kaynakları üzerine çıkmıştır. Dünyanın enerji ihtiyacı daha da artacak. Türkiye enerji yatırımı yapmak zorunda. Suriye, Irak ve İran Rusya ile halimiz belli. Siz 280 milyon dolarlık enerji yatırımı yapacaksınız. Güney Akım projesini Rusya'ya verdik ama.


- Bu iktidar onurlu Türkiye'ye yakışmıyor. Türkiye'nin geleceeğine ipotek koyan bir iktidardır. Afyon'u Türk köylüsü ekmeyecek diye telefon Ecevit'e de gelmişti. Ama Ecevit ben halkımın çıkarlarını savunurum demişti. İşte biz o kültürden geliyoruz.


- Irak yönetimine bakın bizi eleştiriyor. 1639 Kasrı Şirin anlaşmasından sonra İran'la aramızda hiçbir sorun çıkmamıştı. İlk kez Kürecik Kalkanı'nıdan sonra İran Türkiye'yi vurucağını ilan etti. Aradan geçen yüzyıllar sonrasında ilk kez bir komşumuzla düşman oluyoruz.


- Bizim tarihimizde ve dış politikamızda İLK KEZ bir sıcak çatışma halinde Rusya ve İran Küreciği vuracaklarını ilan etti.


- Türkiye'nin katillerle işi yoktur. Uluslararası mahkemelerin katil dediği bir kişiyi sen hangi hakla Türkiye'ye davet ediyorsun. Tutarsızlık sadece bununlada sınırlı değil. İç politikada manevra yapıyorlar. İsrail bizim düşmanımızmış. Peki sormazlarmı adama, sen Kürecik'e o kalkanı niye kurdun?


- Bir gerceğin altını çizmek isterim, Dış politikada çifte standart olmaz. Suriye'de savaş var diye sabah akşam savaş tam tamları çalacaksın, öte yandan katliam yapan Ömer El Beşir'i Türkiye'ye çağırıp merhaba diyeceksin. Bunu kabul etmiyoruz.


- İşte CHP budur, CHP sorun değil, çözüm üreten bir partidir.

- Bizim önerilerimizi ellerinin tersiyle ittiler. Sonra tam bir yıl sonra, Rusya bizim önerimizi sahiplendi. Uluslararası bir Suriye konferansı Rusya'da toplandı.

- Suriye ile ilgili uluslararası hukuk neyi öngörüyorsa biz de onu öngörüyoruz. Biz savaş istemiyoruz. Biz tam 1 yıl önce hükümete bir çağrıda bulunduk. Dedik ki, bir Uluslararası Suriye Konferansı düzenleyin, karşıt grupları,iktidarı çağırın, ağabeyli, önderlik yapın.

- Soruyorlar yoksa siz Esad'ı mı destekliyoruz.

- Bu görüntü Türkiye CUmhuriyeti'ne yakışmaz. Ne diyorlardı sıfır sorun. Ama tam bir sorunlar batağına saplandık.

- Şu geldiğimiz hale bakın. 25 gündür uçağımız düştü, nasıl düştüğünü bilmiyoruz. Merak ediyoruz, bunlar saygın bir devlet mi, yoksa Türkiye bir aşiret devleti mi oldu.


- Yurtta barış, dünyada barış diyorduk, bugünde bunu tekrar ediyoruz. İşte Mustafa Kemal'in duymak istediği bu.


- Türkiye tarihinin en büyük kırılmalarını yaşıyor. Egemen güçlerin, Ortadoğu'da taşeronluğunu üstlenmek, tarihimize saygısızlıktır. Egemen güçler, ateşi elleriyle tutmazlar, onlar ateşi tutacak maşalar ararlar


- Bu partinin kurucu genel başkanı Atatürk diyor ki, üretin, çalışın, üreterek çalışarak dünyada söz sahibi olabilirsiniz. 34. Kurultayımızda önce üreteceğiz, sonra çalışacağız, kazancı da hakça dağıtacağız.


- Biz neden üreten Türkiye diyoruz. Neden çalışan Türkiye diyoruz. Bunun ilk hedefini koyan Mustafa Kemal Atatürk'tür. O şöyle söylüyor. Çalışmadan, üretmeden rahat yaşamanın yolunu alışkanlık haline getirenler önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini sonra da istiklallerini kaybederler diyor.
Çifçti kardeşlerime mazot desteği diye 550 tl veriyorlar. Sizin kullandığını mazottan kesilen mazot miktarı 8 milyar TL. 8 milyar TL kesip, 550 TL veriyorlar. Bunun adı da destek oluyor.


- Türkiye'yi değil, ortadoğu'yu besleyen Türkiye Cumhuriyeti, nasıl oluyorda son 10 yılda 70 milyon dolarlık gıda ithal ediyor.

-Tüketime endeksli bir ekonomi politikası Tarım'ı da çökertti. Her gittiğiniz köyde şikayet dinliyorsunuz. 2003 2010 yılları arasında ödediğimiz parayı söylüyorum. 70 milyar dolar ödüyoruz.


- Sanayici dişe diş bir mücadele vermektedir. Son on yılda ödediğimiz faizi söylüyorum. 328 milyar dolar bu ülkenin insanları faiz ödedi. 10 tane GAP projesi yapar. Urfalılara sesleniyorum. Sizin GAP'ınız bitti mi?
- İşsizilk sağlıklı, düzenli, geleceğe güvenle bakan toplumun en büyük tehlikesidir. Bjnun gereğini yapmamız gerekiyor.


- İşsizilk sağlıklı, düzenli, geleceğe güvenle bakan toplumun en büyük tehlikesidir. Bjnun gereğini yapmamız gerekiyor.


- Genç boşanmalar çığ gibi artıyor. iş kazalarında avrupa birincisi dünya dördüncüsüyüz. Kadına şiddet yüzde 1400 artıt. Hapishaneler tıkabasa doldu. 10 kişilik koğuşlarda 60 kişi yaşıyor. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır.


- Üretmeyen Türkiye'nin fotoğrafına bakalım. Üretmeyen Türkiye'nin en ciddi sorularıdn biri işsizliktir. her 4 gençcimizden biri işsiz. Kadınlar büyük ölçüde çalışma yaşamının dışına itildi. Milyonlarca insan yoksullluk savaşı veriyor.


- Nasıl üreten bir Türkiye olacağız. Türkiyenin üretebilmesi için, çağdaşlaştırılması için 4 politikanın bilinmesi gerekir. Bunun için dört politika, vergi, para, bütçe ve teşvik politikanızı üreten türkiye ekseninde geliştirmeniz ve uygulmaaya koymanız gerekmektedir.


- Tüketen değil, üreten Türkiye, bilimle kaynaşan Türkiye, aydınlara önem veren bir Türkiye, sosyal barışı yeniden inşaa eden Türkiye. Hedfimizin bu olması gerekir.


- Artık büyük balık küçük balığı değil, hızlı balık yavaş balığı yakalıyor. Bunun yolu çağdaş eğitimle olur. Türkiye'nin elindeki en büyük silah, ne bor, ne toryum madenidir. Türkiye'nin en büyük silahı genç ve başarıya aç insan potansiyelidir

-Sormamız gereken soru şu değişimden ne anlıyoruz. Değişim çağdaş uygarlığı yakalamadır. bizim değişimi hedefimiz Atatürk'ün hedeflediği çağdaş uygarlık düzeyidir.


- Sosyal demokratlar toplumda var olan eşitsizlikleri mağduriyetleri gidermek için vardır. Sosyal demokrasinin temelinde değişim, değişim, değişim vardır.


- CHP'liler ilkesiz ulusal siyaset yapmazlar. İlkelerim vardır halkın çıkarları üzerine inşa edelmiştir. İlkelerimiz vardır ülkemizin çıkarları üzerine inşa edilmiştir.
CHP'nin tarihi emperyalizmle mücadelenin tarihidir, bağımsızlığımızın tarihidir. Bütün yurttaşlarımız şunu iyi bilsin ki tam bağımsızlıkçı anti emperyalist duruşumuzdan bir milimetrelik sapma bile yapmayacaktır CHP. CHP kadroları zamanın ruhunu en iyi okuyan kadrolardır.

- Milli mücadele kahramanımız başta Mustafa kemal olmak üzere tüm genel başkanlarımızı şükranla anıyorum, onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Biz CHP'liler olarak her zaman görkemli bir tarihe sahip olmaktan onur duyduk.

- Tarihimizle köklerimizle her zaman onur duyduk duyacağız.


EN ÇOK ALKIŞ HABERAL VE BALBAY'A...

BALBAY: OMUZ OMUZA GELMEYİ SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM

CHP'nin hapisteki İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın mesajı, delegelerin alkışları eşliğinde okundu.
"Sizi Silivri'den selamlıyorum" diyen Balbay, şöyle devam etti:
"Gücünü, toplumdan, tarihinden ve geleceğe olan güveninden alan CHP, tıpkı 1950, 60, 70'li yıllarda olduğu gibi olağanüstü yenileşme sürecinden geçiyor. Partimiz her fırsatta kendisini yenilemekten çekinmemiştir."

"APTAL İNSANLAR DUVAR KURAR..."

CHP'nin çok partili sisteme geçişte, iktidarı eliyle devrettiğini hatırlatan Balbay şu ifadeyi kullandı:
"Sevgili dostlar, değişim rüzgarları esmeye başlayınca akıllı insanlar değirmen kurar, aptal insanlar duvar kurar.
CHP, tüm organlarını nadastan çıkararak, toplumun isteklerine yanıt verecek duruma gelmiştir.
Omuz omuza gelmeyi sabırsızlıkla beklediğim candostlarım. Kurultayımız
Türkiye'nin karanlıktan çıkışının müjdesi olsun."
Balbay, "Silivri'de demiri umut toprağına çevirerek, ben de bu umudun bir parçası olmaya çalışıyorum" diyerek mesajını bitirdi ve başarılar diledi. .

HABERAL'IN MESAJI: SADECE SİLİVRİ DEĞİL, TÜRKİYE KARANLIK

CHP'nin Silivri'deki diğer milletvekili Mehmet Haberal da, kurultaya başarı dileklerini ilettiği mesajında şöyle dedi:
"CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günlerindeki heyecanı ile 34. toplantısı yapılıyor .Türkiye Cumhuriyeti'ne ve ulusumuza yapı şantiyesi olarak görev yapan CHP Kurultayı. Asla değişmeyen ve değişmeyecek olan birinci görevini yerine getirmiştir. O birinci görevimiz Atatürk'ün önderliğinde kurulan cumhuriyetimizi ve bağımsızlığımızı sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
O cumhuriyettir ki, büyük Atatürk'ün önderliğinde ve başta İsmet İnönü olmak üzere, mareşaldan en kıdemsiz erine kadar, canlarını savaş alanında bırakmaktan çekinmeyen binlerce şehit tarafından kurulmuştur."

CHP'nin yükümlülüğünün, "aydınlanma çağımızın meşalesini, önümüzdeki günlere taşımak ve ülkemizi yeniden cumhuriyetimizin ilk günlerinin aydınlığına kavuşturmak" olduğunu belirten Haberal, masajını şöyle bitirdi:
"Türkiye'nin karanlığı, Silivri'nin bir hücresinin boyutları ile sınırlı değildir.
Her geçen gün daha da kararan, bulutlarla kaplanan anayurdun dört yanında giderek büyüyen, yükselen bir insanlık çığlığıdır. Çıtasını Büyük Atatürk'ün belirlediği uygarlık düzeyine erişebilmemiz, ancak böyle aydınlık bir cumhuriyet ile gerçekleşebilecektir."

HAPİSTEKİ DİĞER VEKİLLER DE ANILDI

CHP Kurultayı'nın Divan Başkanı Altan Öymen, hapisteki CHP vekiller dışında, başka partilerden ve bağımsız vekillerin de hapiste tutulduğunu dikkat çekerek, isimlerini tek tek andı. Öymen, "Hapiste başka vekiller de var. Onlara da aynı dilekleri buradan iletiyoruz. MHP'den Engin Alan Barış ve Demokrasi Partisi'ninden Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayram, bağımsız Van Milletvekili Kemal Aktaş. Onların da bir an önce TBMM'de görevlerine başlamalarını diliyoruz. "

DELEGE TRİBÜNÜNDEN SANATÇILARIN YANINA

CHP Kurultayı'nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, delegeleri kürsüden selamlayıp, kurultayı resmen açtıktan sonra, delegelerin yanındaki yerine dönmek yerine salondaki sanatçıların yanına gitti. Aralarında Musa Eroğlu, Gülriz Sururi, Melika Demirağ, Menderes Samancılar gibi sanatçıları tek tek ellerini sıkarak, hoşgeldiniz dedi. Ardından da aralarına oturdu.