Şehit Polislerin Evlerine Ateş Düştü
Ekrem İmamoğlu’nu Önce Savcılara, Sonra...
Deveye Hendek Atlatmak
Murat Özdemir tutuklandı mı?
Bahadır Tatlıöz “ Beni Yak benim hayatımdan bir parçadır ”
Röportaj : Şennur Rota
Fotoğraf: Ali Efe Yılmaz
Türk müziğini jazz müzikle birleştirip yurt dışında övgüler alan Bahadır Tatlıöz, oldukça iddialı bir albümle dinleyicileriyle buluştu. Yaşadığı mutlu anlar değil, acılar ona şarkı yaptıran. O yüzden albümün adı da “Bana Dair”.
“Zaten hayatında hiç sorun yaşamamış biri, beni dinleyip hiç kendini sıkıntıya sokmasın” diyen sanatçı, daha şimdiden 2015 yazına jazzla harmanlanmış bir latin albümüyle gireceğinin müjdesini de verdi bizlere. Kendisinin de tabiriyle o bir duygu adamı. Emin adımlarla ilerliyor ve ona dair aşkları türk pop müziğinde fırtınalar estireceğe benziyor.
Henüz 13 yaşındayken müzik hayatına profesyonel olarak başladığını biliyoruz. Çocuk denecek yaşta nasıl profesyonel oldun?
6 yaşında konservatuara başladım. 1 yıllık konservatuar temel eğitiminden sonra normal ilkokula devam ettim. İlkokuldan sonra da tekrar ortaokulda konservatuar hayatıma devam ettim. Orada aldığım eğitimden sonra konservatuarı tamamlamadım. Yarı eğitimde ayrıldıktan sonra lise döneminde Timur Selçuk okulunun klasik armoni ve piyano bölümüne devam ettim. O arada da çok önemli bir müzisyen Ali Peret’den caz piyano dersleri aldım. Yani böyle çok uzun süren bir müzikal eğitimim oldu. Onun haricinde de 13 yaşında İskender Doğan’a çalmaya başladım. Kan ve Gül şarkısından hatırlarsınız. O dönemden itibaren popüler isimlere klavyeci ve piyanist olarak eşlik etmeye devam ettim. Hele bir dönem o dönemin en popüler isimlerine ben çalıyordum. Benim diğer çakışan konserlerimde yedeğim oluyordu, onlara güveniyordum. Tercih ediliyordum sağ olsunlar. O aralarda jazz müzikle türk müziğini birleştiren projeler yapmaya başladım. Bununla alakalı sahne çalışmaları da devam etti. 2005 yılında da çalıjazz isimli bir albüm çıkardım. Çalıjazzda türküleri Jazz formatında düzenledim. Çalıjazz bütün müzisyenlerin başucu albümü oldu. Yani halk tarafından pek popüler olmamış, dinleyiciye pek fazla ulaşmamış albümdür ama konservatuar öğrencilerinin beni çok takip etmesini sağlayan bir albümdür çalıjazz. Bu etnik jazz projelerinin kapsamında Buziki Orhon ile yurtdışında birçok konserler verdik. Buziki piyano diye bir proje yaptık. Türk motifli jazz müzikleri çok büyük bir ilgi gördü. Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa olmak üzere 20 konserli bir turneye çıkmıştık. İnanılmaz bir dinleyici katılımı olmuştu. Tabii bunların arasında Türk katılımcı çok azdı. Genel olarak Avrupalılar çok ilgi duyuyorlar böyle şeylere. Çok güzel reaksiyonlar aldık. Çalımı çok zor bir projeydi.
Sanatsal olduğu kadar sosyal projelerle de çok tanınıyorsun. Bu projelerden bahseder misin?
2008 yılında sosyal sorumluluk projelerine başladım ve özürlü bir kardeş ağabeyi olduğum için bu projelere çok hassas davrandım. Unutulmuş çocuklar diye bir klip yaptım. Orda Ahmet Selçuk, yetmişlerin yıldızları Erol Büyükburç, İskender Doğan, Bilgen Bengü, Ali Rıza Binboğa, Serkan Çağrı gibi çok önemli müzisyenler klipte bana eşlik ettiler. Söz ve müziği bana ait sokak çocuklarını anlatan bir klipti. Daha doğrusu dünyada açlık çeken tüm çocukları anlatan bir klipti. Internette, youtubeda mevcuttur. Seyretmek isteyenler Bahadır Tatlıöz “Unutulmuş Çocuklar” yazıp izleyebilir. 2009’dan 2011’e kadar bu kapsamda 3 klip yaptım. Bir tane de “ Sağduyu” diye küresel ısınmayı anlatan bir klibim var. Yine söz ve müzik düzenlemesi bana ait bir şarkı. Harun Kolçak, Eşref Kolçak ve Cahit Berkay benle birlikte oynadılar bu klipte. Son sosyal sorumluluk klibi de dünyadaki bütün savaşlara karşı olan “Savaş ve Hüzün” isimli klibimdi ve orda da Erkan Uğur ile birlikte olduk. I. Dünya Savaşından bu güne insan kaybını anlatan, savaşın bütün kötü yanlarını alt yazılarla dile döken bir klipti. Ama o klibin en güzel yanı playback olmamasıydı, klip çekilirken canlı çaldık. Canlı performans bir klipti. Bu projeyle yurtdışında ödüller aldım.
“BENİ YAK” İSİMLİ KLİBİMLE GÜZEL BİR GİDİŞAT İÇERSİNDEYİM
“Yıllar” isimli albümle dinleyiciler karşısına çıktın. Popüler müzik çalışmaların bu albümle başladı diyebilir miyiz?
Popüler müzik dalında çalışmalar yapmaya karar verdiğimde “Yıllar” albümünü çıkardım. Yıllar albümümün 2 klibinden sonra güzel çekirdek bir dinleyici kitlesi edindim. Küçük ama çok sadık bir takipçi kitlesiydi . Ondan sonra popüleriteyi daha artırmak için düetler yapmaya karar verdim. Gökhan Türkmen ile , Haktan ile, en son da Özgün ile yaptık. Bunların hepsi insanlar tarafından çok sevildi. Popüler olarak da Gökhan Türkmen ve Özgün ile yaptığım klipler çok bilinir ve sevilir bir hal aldı. Şimdi de “Beni Yak” isimli klibimle güzel bir gidişat içerisindeyim. Twitterın en çok paylaşılan şarkılarından biri durumda.
Şu sıralar “ Bana Dair” isimli albümü çıkardın. İçinde 9 şarkı yer alıyor. Düetlere de yer verdin mi bu albümde?
Düetler dijital platformda çıktığı için onları da bir CD’nin içinde toplamak istiyordum. Haktan ile olan parça hariç diğerleri var. Haktanla olan parça neden yok derseniz onu ben söylemiyorum, sadece Haktan söylüyor. Benim sesimden olan düetler var. Özgünle olan, Gökhanla olan düetler var. Masal isimli 2013’de çıkardığım klibimin şarkısı var. Onun haricinde 6 tane sıfır yeni şarkılar var. Bu 6 şarkımın 4 tanesinin söz ve müziği bana ait, 2 tanesi çok değerli dostlarımın. “ Ayaz” isimli şarkı , söz ve düzenleme dahil hepsi Cüneyt Yamaner’in.” Daha ne olsun” isimli şarkı da çok değerli radyocu Gürdal Çakır’ın sözleri. Yine çok değerli müzisyen arkadaşım Emrah Samet’in de müziği. Şu anda güzel gidiyor. İkinci klibi de Haziran başında dinleyicilerle buluşturacağız.
Genelde slow şarkılar söylüyorsun. Hepsinde de aşk acısı, hüzün var.
Evet, biraz dramatik var.
“BENİ YAK” BENİM HAYATIMDAN BİR PARÇADIR
Sen yaşadıklarını mı anlatırsın şarkılarında?
Ben şunu yaşadım hemen şarkı haline getireyim demiyorum. Ben geçmişimi hatırlarım, yaşadığım anıları hatırladığım zaman hepsinin acı ve tatlı anıları vardır. O tatlı anılar bana pek şarkı yaptırmıyor, ben müziği daha hüzünlü hissediyorum genelde. O yüzden de yaşadığım acı anlar bana şarkı yaptırıyor. Mesela bu son klipteki “beni yak” benim hayatımdan bir parçadır. Albümü de zaten “Bana Dair” olarak yaptım. İkinci klibim muhtemelen “kafam duman” adlı parçaya çekilecek. Kafam duman hızlıdır, benim hiç yapmadığım clup alt yapılıdır ama canlı enstrümanların olduğu daha müzikal bir disco tarzı. Hızlı ama duygusal, depresif bir parça tabii..
Kliplerinin kurgusunu ve yönetmenliğini de sen yapıyorsun değil mi?
Doğru evet. Bir hafta oturuyorum bilgisayarın başında. Montajını da ben yapıyorum, benden direk kanala gidiyor.
Peki ileride film yapmayı da düşünüyor musun?
Evet. Kendi oynadığım değil ama yönetmenliğini yaptığım film düşünüyorum. Kafamda onu tasarlıyorum. Ama onun için kliplerde biraz daha pişmeliyim. Yani genel teknik ve donanımım daha yerine oturduktan sonra buna gireceğim.
Hüzünlü şarkılar bestelemek ve söylemek seni nasıl ekiliyor? Hayatında olumlu veya olumsuz etkileri oluyor mu?
Olumlu olumsuz etkiler yapmıyor. Zaten bunların olumsuz etkilerinin dışa vurumu oluyor genelde. Mesela benden hayatında çok mutlu olan insanlar haz almayabilirler. Ama aşk acısı çeken, aşkı seven insanlar mutlaka daha çok dinliyorlardır. Zaten hayatında hiç sorun yaşamamış adam –o da çok güzel bir şey, keşke ben de öyle olsaydım- beni dinleyip de hiç kendini sıkıntıya sokmasın benimle.
BENİM POPÜLER HAYATA KAYMAMIN TEK NEDENİ SOSYAL PROJELERDE DAHA GÜÇLÜ OLABİLMEM
Dünyanın birçok yerinde caz festivallerinde piyanist olarak konserler verdin. İleride şarkılarında jazz tınılarını duyabilecek miyiz?
Olacak. 2015’in yazında çıkacak. Şu anda bitmiş bir albüm var. Geçen sene yaptığım bir latin albümüm var benim. Onu 2015’in yazına çıkartacağım. Yani pop müzik sözleriyle , biraz böyle 70’lerin o güzel, şıkır şıkır parçalarımız vardı ya bizim, o tarzı yakalamak istedim ama latin jazz alt yapılarıyla. Tamamen akustik. Hiçbir elektronik aletin, enstrümanın çalmadığı akustik piyano, kontrubast, davul, perksiyon ve nefesli sazların olduğu bir albüm. Sözler, müzikler ve düzenlemeler bana ait. Pop müzik tarzında sözler ve pop müzik şarkılar , sadece aranjmanlar. Şöyle dürüst konuşmak gerekirse popüler müziği yapma tercihim öncelikle kendimi tanıtıp ve bu tanıtmanın sayesinde yapacağım sosyal projelerin daha çok işe yaramasıdır. Yani tanınmadan evvel yaptığım sosyal projeler çok insana ulaşmadı. Ama şimdi 1 sene sonra yapacağım sosyal projelerin büyük kitlelere daha büyük faydası olacaktır. Çünkü daha bilinirliği olacak, konular daha çok göze batabilecek ya da medya daha fazla destekleyecek gibi bir durum var. Benim popüler hayata kaymamın tek nedeni sosyal projelerde daha güçlü olabilmem.
BANA O YARIŞMALAR ÇOK CİDDİ GELMİYOR
Pop star yarışmaları hakkında ne düşünüyorsun? Bu yarışmalarda birinci olan kişiler ne kadar başarılı olabiliyor, bu piyasanın içinde ne kadar girebilirler?
Ben yetenekli olan insanların önünün açılmasını çok güzel bir unsur olarak görüyorum. Ama bana o yarışmalar çok ciddi gelmiyor. Yani oraya çıkan yarışmacı yetenekliyse buna ben de destek olmak isterim. Başkası da destek olmalı. Bununla ilgili hiçbir problem yok. O yarışmalara saygı duyuyorum aslında, birkaç insanın da ön plana çıkmasına neden oluyor ama sadece ölçülerini doğru bulmuyorum. Bence çok ciddi müzik adamlarının tercih edilmesi ve doğruları yakalaması gerekiyor. Aslında birinci olması gereken yarı finalde veya çeyrek finalde elenebiliyor. Zaten ülkemizde iyi müzik veya iyi şeyler sadece şöhret olmuyor. Halkımız tercih yapabiliyor orada. Mesela oradaki smsler doğruysa eğer şimdi çok kötü sesler de bir anda popüler olabiliyor. Çünkü halk başka bir ruh hali yakalayabiliyor orda ve seviyor. O yarışmada da çok hak etmeyen birinde de bir şeyler yakalayabiliyor; “a işte buna sms atalım” diyebiliyor. Aslında hak eden başka biri oluyor. O yüzden tercihleri doğru bulmuyorum. Ama onun haricinde insanların önünün açacak, gerçekten yeteneklerin önünü açan her oluşumu ben de desteklerim açıkçası.
DUYGU ADAMIYIM
Hayran kitleni daha çok kimler oluşturuyor? Kadınlar mı daha çok dinliyor seni?
İnanın ben çok komik bir anı yaşadım. Kız kardeşimle alışverişe çıktığımda benim yaşlarda bir erkek arkadaşım beni tanıdıktan sonra elimi öpmeye çalıştığını gördüm. Orda şeyi fark ettim. Beni erkekler de kadınlar kadar seviyor. Çünkü ben daha samimi müzik yapıyorum. Bir pop star modeli olmadığım için sadece kadına hitap etmiyorum. Duygu adamıyım, müziklerim herkesin yaşanmışlığını içeriyor. Benim anlattığım şeyi bir erkek de yaşıyor. Görselim bir erkekte de var, bir kadın da yaşıyor. O yüzden beni daha kendilerinden görüyorlar. Bir erkekle kadın olarak ayırt etmiyorlar beni.
“Bana Dair” albümünün fotoğraflarını kim çekti?
Bana dair albümün fotoğraflarını, düetlerle olan tüm fotoğrafları Atakan Coşkun çekti. Çok değerli bir fotoğrafçı. Yeni jenerasyon. Daha 24-25 yaşında ama çok ciddi bir yol alan fotoğrafçı. Ben de buna vesile oluyorum.
Bugüne kadar kimlere verdin bestelerini?
Özgün bir şarkımı okuyacak. Onun haricinde çok ilginçtir, “neredesin” isimli şarkımı Küçük İbo söyledi. Ama şöyle bir durum var. O klip pek desteklenmedi. Ben dinleyicilere şunu tavsiye ederim lütfen bildiğiniz Küçük İbo’yu unutun.” İbrahim Küçük, neredesin” yazıp mutlaka youtubeda dinleyin. Klip, şarkı, okuma tarzı filan bambaşka bir şeyle karşılaşacaksınız. Hatta inanamayacaksınız onu da söyleyebilirim. Klip yönetmenliğini de ben yaptım. İbrahim’in diksiyonuna kadar müdahale ettim. Öyle çok güzel bir iş çıktı bence. Onun haricinde Haktan bir parçamı okudu ve şimdi de bir iki arkadaşıma da sürpriz olacak. Yeni projeler var. Orda 1-2 şarkım var.
SEZEN AKSU İLE BİR DÜET HAYALİM VAR
Tarkan istese mesela?
Tabii ki… Tarkan şu anda çok önemli bir konumda. Çok sevinirim. Yani benim ona vermem buna veririm gibi bir tercihim yok. Benim tercihim sadece iyi söyleyen.
Var mı peki hayalinde “keşke şu sanatçı benim şarkımı okusa” dediğin?
Şu benim şarkımı okusa diye bir hayalim yok da düetleri çok seven bir adam olduğum için bir düet hayalim var. Sezen Aksu’ya çok ciddi anlamda olur olmaz bir gün teklif edeceğim. Kabul eder ya da etmez. Yapabileceğim en iyi şarkıyı yapacağım ona sunmak için. Bu da gerçekleşir gerçekleşmez bilmiyorum ama bu benim hayalim. Neden olmasın?
Şennur Rota/ www.ladypera.com.tr
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!