Başakpazar’ın renkli yüzleri…

Başakşehir Belediyesi’nin semt pazarlarını modernleştirerek bir çatı altında toplamak ve vatandaşlara daha sağlıklı ve konforlu bir pazar alışverişi sunmak amacıyla inşa ettiği Başakpazar Fuar ve Sergi Alanı, gıdadan, giyime, ev gereçlerine kadar geniş bir yelpazede alışveriş imkânı sağlıyor.
Geçtiğimiz ay açılarak kısa sürede Başakşehirlilerin yeni alışveriş noktası haline gelen Başakpazar, farklı hayat hikâyelerine sahip birbirinden renkli esnafı da ayrı bir renk katıyor...
Bab-ı Ali den pazar esnaflığına
Başakpazar esnafının belki de en renkli simalarından biri olan Süleyman İncioğlu toka sattığı tezgâhıyla, 6 yıldır esnaflık yapıyor. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu olan İncioğlu, ortaokul yıllarından itibaren çalıştığı gazetecilikten uzak kalamamış ve bu meslekten de emekli olmuş. Sabah, Bugün, Yeni İstanbul, Son Havadis, Tercüman, Milliyet ve Türkiye Gazetelerinde Yurt Haberler Şefliğine kadar yükselmiş. İncioğlu, esnaflığa geçişini şöyle anlatıyor: “Gazetecilikten emekli olunca bir süre dinlendim, çalıştığım dönemde geçirdiğim ameliyat ve hastane sürecini kaleme aldığım bir kitaba başladım, hala üzerinde çalışıyorum. Evde çok sıkılıyordum. Bir arkadaşımın ön ayak olmasıyla esnaflığa başladım.” Başakpazar’da esnaflık yapmaktan dolayı memnuniyetini dile getiren Süleyman İncioğlu, “Başakşehir Belediye Başkanımız burada hem esnaf hem de halk için çok güzel bir mekân açtı. Halkımız daha buranın güzelliğini bilmiyor. Tanıtımları yapılırsa daha fazla ilgi görecektir. Burası gayet muntazam dört dörtlük bir mekân” diyor.
“Düğününe de gideriz”
Evli ve üç kız çocuğu babası Murat İdik de 40 senedir baba mesleği olan pazarcılıkla uğraşıyor. Sebze-meyve tezgâhı tek geçim kaynağı olan İdik, İstanbul’un tüm semt pazarlarında yıllarca olumsuz ortamlarda çalıştığını dile getirerek, “Başakpazar’dan önce İstanbul’un tüm semt pazarlarında çalıştım. Açık pazarlarda çalışma koşulları çok kötü, yağmurda ürünleriniz ıslanır, tenteniz patlar, çamur olur. Şimdi ise gayet temiz, nezih bir ortamda hizmet veriyoruz, çok memnunuz” diyor. Yanında 3 işçi çalıştıran Murat İdik, “Bu meslekte güler yüzlü olmanız gerekir, ürünlerinizin kaliteli olması gerekir. Müşteri memnun kalırsa öbür hafta tekrar gelir. Biz artık müşterilerimizle akraba gibi olduk. Annesi çocuğu ile bizden alışveriş yapmıştır sonra kızı gelip alıveriş yapmıştır. Hastası vardır, ziyaret ederiz. Düğünü varsa düğününe gideriz” diye konuşuyor. Pazarları toplumun vazgeçilmezi olarak niteleyen deneyimli esnaf, Başakşehir Belediyesi’nin semt pazarlarını ayakta tutmak maksadıyla oluşturduğu Başakpazar’ın daha çok sahiplenilmesi gerektiği görüşünde.
“Pazar değil cennet”
Daha önce Bahçeşehir Pazartürk’te de esnaflık yapan Burhan Binbay ise, Nişantaşı’daki dükkânını kapatmak zorunda kalınca bu mesleği yapmaya başlamış. Açık pazarlara artık gitmediğini dile getiren Binbay, “Başakpazar ev ortamı gibi sıcacık, yönetimimiz çok iyi.
Disiplin var. Açık pazarlarda sürekli kavgalar çıkıyor. Bana şimdi dükkân ve pazar arasında seçim yaptırsalar ben pazarcılığı severim. Ben buraya pazar demiyorum, burası fuar standı gibi tertemiz ev gibi. 16 yıldır parfüm satıyorum ve mesleğimi Başakpazar’da yapıyor olmaktan dolayı çok mutluyum. Ben evimden çıkıp evime geliyorum, burada cennette gibiyim sanki” diyor.