Büyükçekmece Adliyesi’nde Neler oluyor !

Büyükçekmece Adliyesi’nde neler oluyor. Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kemal Gül'ün Büyükçekmece Adliyesi'nde rüşvetçi personele suçüstü yapmasının ardından şok olaylar bir bir ortaya çıkıyor.

BU SAVCIDAN KURTULUŞ YOK
Operasyonda dinlemeye takılan çete üyelerinin, operasyonu yürüten Savcı Mustafa Kemal Gül hakkında da konuştukları öğrenildi. Savcı Gül'ün son iki operasyonuyla ilgili konuşan zanlılar,' Bu Savcı Mustafa Gül çok tehlikeli. Bu adamın affı yok. Allah kimseyi bu adamın eline düşürmesin' diye konuştukları tespit edildi. Bazı kişilerin de Savcı Gül'e yönelik hakaret ettikleri öğrenildi.
Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kemal Gül'ün yapmış olduğu bu operasyon bu kişi veya kişilerin daha önce adliye içerisinde bir çok evrakı nasıl yok ettiklerini nasıl değiştirdiklerini gün yüzüne çıkardı.
Bizde Büyük Haber Gazetesi olarak sümen altı edilen bilgi, belgelerin, tekrar gün yüzüne çıkması yargılanmayan hatta yargı esnasında “Yargıya Müdehale” edilerek karar aşamasında bir çok belge bilginin yok edildiğinin geçmiş yıllarda neler olduğunun kısa bir ön incelemesine haberimizde yer veriyoruz.

05 Ağustos 2008 Haber Türk gazetesinde Lube Ayar imzası ile
Binbaşının yakılan raporu
Ergenekon dosyasından çıktı. Lube Ayar'ın haberi
Büyükçekmece’de beş yıl önce yürütülen bir askeri soruşturmanın ‘sumen altı’ edilen sonuç raporu, Ergenekon iddianamesinin eklerinde ortaya çıktı!
F tipi hücre sistemini protesto için Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerinde açlık grevlerinin yapıldığı günlerdi. İstanbul Bayrampaşa Cezaevi’nde 20 Ekim 2000’de başlatılan açlık grevi, 19 Kasım’da ölüm orucuna dönüştürüldü. 19 Aralık günü yaklaşık 10 bin güvenlik görevlisi tarafından, aynı anda 20 cezaevinde operasyon gerçekleştirildi. 2’si asker, 30’u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı operasyonların resmi adı ‘Hayata Dönüş’tü.
O tarihte yüzbaşı rütbesiyle Bayrampaşa Cezaevi’ndeki operasyonun koordinatörlüğünü yürüten Zeki Bingöl üstlenmişti.
Binbaşı rütbesi alan Zeki Bingöl, 2002 yılında Büyükçekmece’de yürütülecek bir yolsuzluk operasyonunun başına geçmek üzere, asli görev yeri olan Ardahan İl Jandarma Komutanlığı’ndan İstanbul’a gönderildi.
Daha sonra, ‘asrın yağması’ olarak tanımlanan soruşturma süresince, çok büyük engellerle karşılaştı. Yine de görevini tamamladı. Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tiftikçi’nin denetiminde yürütülen soruşturma kapsamında, birkaç belde belediye başkanına ve düşük rütbeli askere dava açıldı. Fakat, Zeki Bingöl’ün hazırladığı dosyaların adliyeden kaybolduğu söylendi ve o ‘asrın yağması’ hiç olmamış gibi davranıldı.
Binbaşı önemli isimlerle görüştü!
Zeki Bingöl’ün imzasını taşıyan faaliyet sonuç raporu ise, yıllar sonra şaşırtıcı bir şekilde Ergenekon iddianamesinin eklerinde ortaya çıktı!
Bingöl’ün, İçişleri Bakanlığı Kontrolörü Ahmet Kaplan’la birlikte yürüttüğü ‘bir aksiyon filminin senaryosunu’ aratmayan yolsuzluk soruşturması, akıllara durgunluk verecek isimlere uzanıyor. Binbaşının yok sayılan raporunda, Ergenekon iddianamesinde de sık sık adı geçen üst düzey askerler hakkında çarpıcı iddialar yer alıyor.
Zeki Bingöl’ün soruşturma kapsamında mülakatlar yaptığı çok önemli isimler arasında, eski İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve oğlu Murat Aksu, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Korgeneral Hakkı Kılıç, emekli İstanbul Vali Yardımcısı M. Ata Aksoy, emekli İstanbul Vali Yardımcısı Turgut Fırat, eski MHP milletvekili Mehmet Serdaroğlu, Yurt Partisi Genel Başkan Yardımcısı Soysal Algan, Emniyet Müdürü Turgut Pehlivan, Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Emniyet Müdürü Gündüz Memiş, Emniyet Müdürü Hüseyin İslamoğlu, Kontrolör Ahmet Taş, Gürpınar Belediye Başkanı Velittin Küçük, Yakuplu Belediye Başkanı Cemal Kahraman, Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Kıraç Belediye Başkanı Sonnur Yalnızoğlu, Ali Çebi, Ali Fatinoğlu, eski İstanbul İl Spor Müdürü İrfan Karakaş ve ANAP Fatih İlçe Başkanı Osman Dinç.En az Ergenekon soruşturması kadar sarsıcı boyutlara ulaşan o rapor şöyle:“İstanbul İl Jandarma Komutanı Albay Ali Ergülmez, general olmak istediği için, soruşturmada üst düzey askerlerin isminin geçmesinin kendisine olumsuz yansıyacağı düşüncesiyle, görevden alınmam için her fırsattan istifade etmiştir.
- Jandarma Bölge Komutanı Korgeneral Nurettin Çakır, soruşturmanın kapanması için İl Jandarma Komutanı’na baskı yapmış ve soruşturmayı yürüten personelin dağıtılmasını sağlamıştır.
- Yapılan tahkikat sonucunda, ülkemizin kanseri olan ‘arazi yolsuzluğu’nun belediyeler vasıtasıyla gerçekleştirildiği ve son derece büyük menfaatlerin sağlandığı tespit edilmiştir. Bu durumdan yüksek hakim ve savcılar, üst düzey bürokratlar da pay almaktadırlar. Yolsuzluk halen göz göre göre devam etmektedir. Arsa ofisi, belediyeler, kolluk görevlileri ve adliye mensupları bu yolsuzluktan menfaat sağlamaktadır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, ilerleyen aşamalarda uluslar arası sorunların yaşanacağı kesindir.
- Tespit edilen yolsuzluğu karışanların isimleri, maalesef hem adliyeyi hem de jandarmayı ürkütmektedir. Zira eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, kendisiyle yapılan mülakatta yolsuzlukla mücadelede başarısız olduğunu çok açık olarak ifade etmiştir.
- Büyükçekmece Emniyet Müdürü ve 6 polis memuru, bu soruşturma yüzünden, cumartesi gecesi saat 24.00’te, faks yoluyla, Başbakan Mesut Yılmaz’ın emriyle yine yolsuzluğa bulaşan İstanbul Valisi Erol Çakır ve İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir tarafından görevden alınmışlardır.
- Soruşturma sonucunda, arazi yolsuzluğunda Ahmet Özal’ın menfaat temin ettiği tespit edilmiştir.
- Alkent 2000 sitesindeki 280 adet villanın, Milli Savunma arazisine inşa edilmiştir.
- Eski MİT Müsteşarı ve emekli Orgeneral Teoman Koman, Yakuplu’da kaçak inşaat yaptırmaktadır.
- Aygaz Dolum Tesislerinin üzerinde bulunduğu arazinin, Milli Savunma Bakanlığı’ndan devrinde, Orgeneral İsmail Hakkı Akansel menfaat temin etmiştir.
- Emekli Orgeneral Çevik Bir, Tepekent Villalarının perde arkasında olmakla beraber, 560 dönüm hazine arazisi maalesef gasp edilmiştir. Mahkeme kararları olmasına rağmen bu talan devam etmektedir.
- Yakuplu Limanı’ndaki Taşımacılık Kooperatifi Başkanı Mehmet Kahraman, Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından Diyarbakır’dan getirilmiştir ve uyuşturucu işinde kullanılmaktadır.
- İstanbul Valisi Erol Çakır’ın usulsüz işleri ve kendi memurlarına cinsel tacizde bulunduğu tespit edilmiştir.
- İl Jandarma Komutanı Ali Ergülmez, savcılığın isteği üzerine İçişleri Bakanlığı’nca bölgeye gönderilen 12 Mülkiye Başmüfettişi’ne jandarmadan herhangi bir verilmemesi talimatını bana bizzat bildirmiştir. Ve aynı kişi, bir generalin huzurunda ve bir cumhuriyet savcısının yüzüne karşı, soruşturmada görev yapan binbaşıyı (yani beni) vuracağını ifade edecek cesareti göstermiş ve kabul edilebilir tehdit sınırlarını zorlamıştır.
- Anakent belediyelerinin, AB ülkelerinden aldığı kredilerden ‘komisyon’ adı altında menfaat temin ettikleri ve bunların kaydının ise Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
- Adalet Bakanlığı personeli, yüksek yargı organlarında görevli hakim ve savcıların, kooperatif adı altında menfaat temin ettikleri ve bunların da Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
- Süleyman Demirel’in akrabalarının arazi yolsuzluğunda menfaat temin ettikleri tespit edilmiştir.
- İl Jandarma Komutanlığı’ndan bazı albayların menfaat temin ettikleri tespit edilmiştir.
- Tespit edilen yolsuzlukla ilgili bilgi ve belgeler, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tiftikçi‘ye ve İl Jandarma Komutanlığı’na teslim edilmiştir.
- Sonuçta, İl Jandarma Komutanlığı’nın yolsuzlukla mücadele etme gayreti içinde olmadığını değerlendiriyorum. Sadece jandarmanın kararlı olması, yolsuzluğu peşinen mağlup edecekken, soruşturma İl Jandarma Komutanı makamında bulunan kişi tarafından sarfedilen, “Yapabilirseniz, sizin t…nızı yalarım” sözünde düğümlenmektedir. Bu durumda özel bir kadroya sahip olmadan yolsuzlukla mücadele etmenin mümkün olmayacağı aşikardır. Sadece bir ilçenin bir beldesinde soruşturması sonunda cumhurbaşkanının ismi telaffuz edilebiliyorsa, ülkemizin karşı karşıya olduğu tehdidin boyutlarını ifade etmekte aciz kaldığımı da belirtmek isterim.
- Jandarma Genel Komutanlığı’nın 2004 yılı atamalarında, tahkikat ekibinde yer aldığım soruşturmada ‘sanık’ olan ve halen soruşturması devam eden Jandarma Albay Mehmet Ay’ın, asli görev yerim olar Ardahan İl Jandarma Komutanı olarak atanmasını da son derece ilgi çekici olarak karşılamaktayım.
- Görüşme sonuç raporu ve tespit ile ifade tutanakları, Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na ve İl Jandarma Komutanlığı’na sunulmuştur.
- Sonuç olarak, yolsuzlukla mücadele etmenin yol ve yönteminin, kanunu temsil eden insanların satın alınabilirlik ölçüsüyle eşdeğer taşıdığını, halen satın alınamaz personelin olduğunu ifade etmenin mutluluğu ve gururunu yaşamanın heyecanı içinde olduğumu arz ederim.
Haber Kaynak: http://www.haberturk.com/gundem/haber/89717-binbasinin-yakilan-raporu