SİYASETİN MATEMATİĞİ OLMAZ.
Cumhurbaşkanlığı seçimi de bitti. Seçimlerle ilgili seçmenlerdeki hararetli tartışmalar da bitti. Biz siyaseti her alanda konuşmayı sevdiğimizden ve hatta hepimizin içinde bir kıdım siyasetçi benliği olduğu olduğundan seçimler öncesi kraldan çok kralcı, bazen fanatizme varan kişisel propagandalara şahit olduk. Hatta birçok kimse propagandasını yapmış olduğu partinin ilkelerini bilmeden, sadece karakteristik özellikleri üzerinden siyasi söylemler yaptılar. Türk halkı olarak dost meclislerinde beş dakika da Ülke kurup, Ülke batırmaya alışık olduğumuzdan seçim öncesindeki hararetimiz seçim sonucunun olumlu veya olumsuz olmasına bakılmaksızın ansızın sönebiliyor ve herkesin bu durumlara karşı bir B planı veya amiyane tabirle züğürt tesellisi vardır.
Fanatizme varan bireysel siyasi propagandalar neticesinde birçok dostluğun, birçok arkadaş ve akrabalıkların küskünlük ve dargınlıklarına neden olsa da bir türlü bu siyasi huyumuzdan vazgeçemiyoruz. Sanki konuşulacak hiçbir şey yokmuş gibi her yerde siyaset konuşuyoruz.
Aristoteles der ki;
Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız. Zira; siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken;Siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız. Nitekim de öyle oluyor.
Bu seçimlerle ilgili akılda kalacak olan konu ise;
Birbirine zıt kutuplardaki iki siyasi partinin (CHP ve MHP) partilerinin misyon ve vizyonunu ve hatta ilkelerini bir tarafa bırakıp ortak bir cumhurbaşkanı göstermeleri ve bu aday için ortak seçim çalışmaları yürütmeleridir. Her ne kadar parti tabanlarından gerekli desteği bulamasalar da yine de kişisel fikrim iyi ve cesaretli bir deneme yaptılar.
Siyasetin matematiği olmadığının farkına vararak, siyasi düşünce ve fikirlerin dostluklara zarar verilmeden saygı çerçevesi içerisinde konuşulması dileklerimle…
Abdulkadir YILMAZ
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!