Yasak yayınlara özgürlük yolu açıldı
''3. Yargı Paketi''nde Basın Kanunu'na eklenen geçici madde, bugüne kadar hakkında yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararı verilen birçok basılı yayına ''özgürlük'' yolunu açıyor



Birçok yayın üzerindeki yasaklama ve toplatma kararları, kamuoyunda sıkça eleştiri konusu yapılıyor, piyasada serbestçe satılan kimi yayınlar, iddianamelerde sanıklar aleyhine ''delil'' olarak gösterilirken, çoğu on yıllar öncesine ait yasak kararlarının kayda değer bir bölümünü bugün suç olmaktan çıkarılan gerekçelere dayanıyor. Örneğin, eski TCK'nın ''komünizm propagandasına'' ilişkin hükümleri artık yürürlükte bulunmasa da birçok yayınla ilgili ''komünizm propagandası'' yapıldığı gerekçesiyle verilen yasak kararları yürürlükte bulunuyor.

Türkiye'de, basılan her yayının iki sureti, dağıtımla birlikte savcılıklara da gönderiliyor. Bu yayınları inceleyen savcıların, suça konu bir unsur bulmaları durumunda, yayına el konulmasını, dağıtımının ve satışının yasaklanmasını mahkemeden talep etme hakkı bulunuyor.

Savcılığın yeni baskılarını inceledikten sonra suç unsuru görmediği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bandrolüyle piyasada satılan yayınların, niçin iddianamelere girdiği de bu durumda kamuoyunca sorgulanıyor.

YAYINLARA ÖZGÜRLÜK İMKANI
''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan ''Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun''un 78. maddesiyle, 5187 sayılı Basın Kanunu'na geçici bir madde eklendi.

Geçici maddede, ''31 Aralık 2011'e kadar mahkemeler, yetkili mülki idari amirlikleri ve diğer makamlarca basılı yayınlarla ilgili olarak verilmiş toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararları, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde, yetkili ve görevli mahkemeden bu yasaklılığın devamı niteliğinde bir karar alınmamış olması durumunda kendiliğinden hükümsüz hale gelir'' hükmü bulunuyor.

BAŞSAVCILIK, YAYINLARIN BİLDİRİLMESİNİ İSTEDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Kürşat Kayral da düzenleme dolayısıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, hakkında yasaklama kararı verilen yayınların listesini istedi.

Savcı Kayral'ın gönderdiği yazıda ''3. Yargı Paketi''ndeki düzenleme anımsatılarak, 31 Aralık 2011'e kadar Ankara Mahkemeleri, Ankara'daki yetkili mülki idare amirlikleri ve Bakanlar Kurulu'nun gazete, dergi, kitap, broşür gibi basılı yayınlarla ilgili verilen toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararlarının iki ay içinde gönderilmesi talep edildi.

Cevapta yayın adı, yazarı, yayınevi ve yasaklama veya toplatma kararının bulunması istenen yazıda, yasaklanmasının devamına yönelik karar alınabilecek yayınların da bildirilmesi gerektiği kaydedildi.

Düzenleme doğrultusunda, yasa kapsamına giren yayınlarla ilgili 6 ay içinde, yasaklamanın devamına yönelik karar alınmaması durumunda, toplatma, yasaklama, dağıtım ve satışın engellenmesi kararları kalkacak. Bir yayına ilişkin yasak kararının devam etmesi için ise savcılığın talebi ve mahkemenin kararı gerekecek.

Türkiye'de 1952'den bugüne 22 binin üzerinde kitap hakkında yasaklama, toplatma ve dağıtımı yasaklama kararı verildiği bildiriliyor.